Okuma Süresi: 3 dakika

ORSAM (Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi)’nin web sitesinde “Irak Kürdistan Bölgesi’nde Muhalefetin Doğuşu ve Geleceği” ne ilişkin yayınlanan raporda, Irak Kürt Bölgesi’nde muhalefetin geleceği analiz edilmiştir. Söz konusu rapor, KYB’den ayrılarak kurulan ve 2009’da yapılan seçimde yüzde 25’e yakın oy alan Goran Hareketi’ne bağlı Stratejik Araştırma Merkezi tarafından hazırlanmış ve ORSAM tarafından tercüme edilmiştir. Goran Hareketi’ni muhalefetin merkezine oturtarak yapılan bu raporda, Irak Kürtleri arasında siyasi muhalefetin dünü, bugünü ve geleceği incelenmiştir.

1991’de Irak’ın kuzeyinde ABD tarafından güvenli bölgenin oluşturulmasının ardından Kürt hareketi büyük bir fırsat yakalayarak özerk yönetim kurma başarısını göstermiştir. Bu tarihten sonra, Irak’taki Kürt hareketinin iki yürütücü gücü olan Kürdistan Demokratik Hareketi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), kontrol altına aldıkları bölgede kurumsal bir yönetim yapısı oluşturulmaya çalışmışlardır. İki grup arasındaki iktidar mücadelesi nedeniyle, 1996’da iç savaşlar yaşanmış, Irak Kürdistan Bölgesi siyasi ve idari olarak üç bölgeye ayrılmış ve üç ayrı bölge KDP, KYB ve İslami Hareket tarafından kontrol altına alınmıştır. Kürtler arasında yaşanan yoğun çatışma döneminin ardından 2006 yılında ortak bir yönetim oluşturulmuştur.

ABD’nin 2003’teki Irak işgalinden sonra 2004’te hazırlanan Irak Geçici Yönetim Yasası’yla Irak Kürdistan Bölgesi resmen kurulmuş, KDP ve KYB bölgede yönetici konumuna gelmiştir. Irak’taki Kürt hareketinin siyasi geleneğine uygun olarak Irak Kürdistan Bölgesi’nde her alanda kontrol sağlayan ve yönetimi tekelleştiren KDP ve KYB’ye karşı tabii olarak muhalefet hareketleri de ortaya çıkmıştır.

KYB’den ayrılan Neçirvan Mustafa önderliğinde kurulan Goran Hareketi’nden başka, Muhammed Bahattin liderliğindeki Irak Kürdistan İslam Birliği, Ali Babir liderliğindeki Irak Kürdistan İslami Cemaati ve Abdülaziz ailesi liderliğindeki Irak Kürdistan İslami Hareketi gibi Kürt İslamcı akımlar ile Emekçiler Partisi ve Sosyal Demokrat Partisi de Irak Kürdistan’ının önemli muhalif hareketleri olmuşlardır.

Irak Kürdistan Bölgesi’nde tüm yayın organları sadece KDP ve KYB’ye mahsus iken, 2000 yılından itibaren muhalif medya da görülmeye başlanmıştır. Hawlati adlı özel bir gazetenin doğuşuyla başlayan süreçte, Livin, Rica, Cihan gibi dergilerin yanı sıra Radyo Nawa görsel basın organı ile Standart, Kürdistan Post, Kürdistan.net gibi diğer muhalif yayınlar ortaya çıkmıştır.

Raporda KDP-KYB ortak iktidarına karşı muhalefetin yükselmesinin nedenleri olarak; Irak Kürdistan Bölgesi’nde sosyal adalet anlayışının olmaması, sıradan vatandaş temel ihtiyaçlarını karşılayamazken iki ana parti (KDP ve KYB) liderleri ile bu kişilerin yakın çevresinin lüks bir hayat yaşaması, iki ana partinin liderlerine ait şirketlerin bölgedeki ticareti ve ekonomik faaliyetleri kontrol altına alması, bunun sonucunda Irak Kürdistan Bölgesi’nde halk tabakaları arasında sosyal uçurum ortaya çıkması, buna ilave olarak altyapı hizmetlerinin kötüye gitmesi (temiz içme suyu, kanalizasyon, elektrik, sağlık, yol yapımı gibi) sayılmıştır. Diğer taraftan merkezi hükumetle olan problemlerin çözüme kavuşturulamaması, petrol ve gaz dosyası, bütçe, peşmerge ve bölgenin dış temsilcilikleri gibi meseleler, muhalefetin yükselmesine neden olan diğer sebepler arasında sayılmıştır.

Bu sıkıntıların müsebbibi olarak görülen KDP-KYB ortak iktidarına karşı, Mart 2008’de, Irak Kürdistan İslam Birliği ve Irak Kürdistan İslami Cemaati, laik partiler olan Emekçiler Partisi ve Sosyal Demokrat Parti ile birlikte hükümete karşı bir cephe oluşturdu. Bu cephe, 25 Temmuz 2009’da Irak Kürdistan Bölgesi parlamento seçimlerine “Reform ve Hizmet Listesi” adı altında katıldı. Reform ve Hizmet Listesi 2009 seçimlerinde 240.842 oy alarak yüzden 12,84 oranında oy elde etti ve parlamentoda 13 sandalyeye sahip oldu. Aynı seçimde Goran Hareketi 25 sandalyenin sahibi oldu. Seçimden sonra muhalif partilerden Sosyal Demokrat Parti ve Emekçiler Partisi hükümete girdiği için Reform ve Hizmet grubu dağıldı. Böylece, Goran hareketi ile birlikte Irak Kürdistan İslami Birliği ve Kürdistan İslami Cemaati muhalefette kalan partiler oldu (KDP-KYB’nin toplam sandalye sayısı 59’dur).

Raporu hazırlayan Goran Hareketi, Irak Kürt Bölgesi’ndeki feodal ilişkilerle şekillenen siyasette, kendisini AKP modeli bir parti olarak sunmaktadır. Raporda bu konum şöyle ifade edilmiştir: “Bütün bunlara ek olarak Goran Hareketi, bölgedeki muhalefetin en büyük kanadı olmanın yanı sıra ideolojik olmayan gerçekçi bir harekettir. Düşünce ve projeleri bölge halkının iyi bir geleceğe sahip olmasına odaklanmıştır. Goran Hareketi’nin bu özelliği geniş ölçekli seçmen ve üye kitlesine sahip olmasını sağlamıştır. Goran Hareketi’nin bu düzlemde devam etmesi gelecekte daha büyük başarılara kapı açabilir. Bu doğrultuda Türkiye’deki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin deneyiminin Irak Kürdistan Bölgesi’nde tekrarlanma olasılığı yüksektir.”

ORSAM başkanı Hasan Kanbolat’ın raporu takdim eden yazısında yaptığı değerlendirmeye göre, 2010 yılının sonundan itibaren Ortadoğu’yu saran halk ayaklanmaları, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki muhalefeti güçlendirmiştir. Önümüzdeki süreçte de iktidar partileri ve muhalefet hareketi arasındaki mücadele Kürt iç siyasetinin en önemli konusu olacaktır. Buradan çıkacak sonuç Kürtlerin hem Irak iç siyaseti hem de uluslararası siyasetteki rolünü belirleyecek niteliktedir. http://www.orsam.org.tr/tr/trUploads/Yazilar/Dosyalar/20121113_133%20rapor2.pdf adresinden bu önemli raporu okuyabilirsiniz.

*Bu yazı 21 Kasım 2012 tarihinde Haber10 sitesinde yayınlanmıştır.

Kategoriler: Yazılar